🐠 Sebzeler Tahıllardan Farklı Olarak Ne Isteyen Ürünlerdir

8bzeKE. Çiğ veya pişirilerek yenen bitkilere, sebze denir. Günlük yiyeceklerimizin yarısını teşkil etmesi gereken sebzelere eskisi kadar önem vermediğimiz ortada. Oysa ki sebzeler barındırdıkları vitaminler, mineraller ve selülozdan ötürü sağlığımızı koruyan ve düzenleyen besinler… Size bu yazımızda sebzelerin çeşitleri ve özelliklerinden bahsetmek isteriz. Sebzeler bitkisel özelliklerine göre çeşitli gruplara ayrılırlar. Yaş sebzeler istifade edilen kısımlara göre 6 gruba ayrılırlar. Göreceğiniz gibi buradaki kategori yapısı tamamen sebzenin neresinden faydalandığımızla ilgilidir. Bitkilerin yumru, kök ve gövdelerinden faydalanılan sebzeler Havuç, patates, turp ve yerelması faydalanılan sebzeler Ispanak, kereviz, lahana, semizotu, pazı, kıvırcık salata, marul faydalanılan sebzeler Karnabahar, enginar faydalanılan sebzeler Bakla, bamya, bezelye, fasulye, biber, domates, salatalık, kabak, patlıcan, kavun, karpuz faydalanılan sebzeler Sarımsak, soğan faydalanılan sebzeler Dereotu, maydanoz, nane Sebzelerin bitkisel özelliklerine göre de besin değerleri farklı olur. Bitkilerin kökleri karbonhidrat bakımından zengindir. Nişasta, şeker yönünden Örneğin patates; nişasta, şeker, protein, B ve C vitaminlerinden çok zengin bir yiyecektir. Besin değeri kabuğuna en yakın kısmında olduğu için ince soyulması ve suya atılıp uzun süre bekletilmeden kullanılması lazımdır. Sap, gövde ve yapraklarından faydalandığımız sebzeler ne kadar yeşil renkte ve taze olursa o derece vitamin ve minarelerden zengindirler. Örneğin, çiğ lahana iyi bir C vitamini kaynağıdır. Sofralarımızda çiğ lahana ile hazırlanan bir salatadan bol miktarda C vitamini alınmış olur. Yeşil yapraklı sebzeleri kullanırken yeşil yapraklarını fazla kırpıp atmamak, hemen yıkayıp ve iri doğrayarak kullanmak lazımdır. Çiçeklerinden faydalandığımız sebzeler Karnabahar, enginar fazla kalsiyum, fosfor, Demir, C ve K vitaminince zengin, lezzetli ve sindirimleri kolay sebzelerdir. Meyvelerinden faydalanılan Domates, patlıcan, bakla sebzeler, vitamin, mineral, az miktarda protein ama karbonhidrat bakımından zengin besinlerdir. İyi hazırlanıp doğru pişirildiği takdirde bu maddelerden bol miktarda faydalanılmış olur. Soğanlarından faydalandığımız sebzeler, özel kokuları ile iştah açar, mide asitlerini harekete geçirerek iştahımızı artırır. Kokularından faydalandığımız sebzeler Nane, maydanoz, taze kişniş Demir, kalsiyum, A, C ve K vitaminleri bakımından zengin yiyeceklerdir. Kokuları ve şekilleri itibariyle yiyeceklerimizin tat, lezzet ve görünüşlerini değiştirerek onları iştah açıcı hale getirirler. Sebzelerin çiğ olarak tüketilmesi sağlık ve besin değerleri açısından daha faydalıdır. Sebze sağlık ve fayda açısından gün geçtikçe gastronomi uzmanlarının çok önemsedikleri ve tavsiye ettikleri bir malzeme grubudur. Türkiye gastronomi açısından hem endemik-yerel, hem konvansiyonel çeşit açısından çok zengin bir tarım kültürüne çeşitliliğine sahiptir. Özellikle cırgalan biberi Cırgalan hisar domatesi Hisar-Kütahya, soğanı Hasankale-Erzurum, ispir fasulyesi İspir-Erzurum, taş köprü sarımsağı Taşköprü-Kastamonu, yamula patlıcanıYamula vs. nitelikli endemik-yerel, yöresel ve doğal sebzeler ve türler gastronomi de farklı tat ve lezzet açısından bulunmaz katma değer ve mutfak sanatı imkanı sağlamaktadır. Türkiye’de üretilen sebzelerin endemik-konvansiyonel tohum çeşitliliği konusunda, açık tarla, örtü altı, topraklı-topraksız üretim metot çeşitliliği; organik, konvansiyonel, globalGAP gibi tarımsal üretim proses çeşitliliği ve sertifikalı üretim imkanları açısından oldukça geniş tecrübeye sahip bir sektörel potansiyele sahiptir. Bu zengin çeşitlilik beraberinde besleme ve koruma açısından da, çok çeşitli gübre ve besin kullanma zaruretini ortaya koymaktadır. Toprağın yapısına göre toprak düzenleyicilerden yaprak gübrelerine kadar çok çeşitli besinlerin kullanıldığı bu sektörde, açık tarlalarda sebze yetiştiriciliğinde Türkiye topraklarının organik madde açısından zayıf olmasından dolayı her yıl dekara 3-4 ton yanmış organik ahır gübresi kullanılmaktadır. Her tarlada/bahçede olduğu gibi, toprağın sebze dikimine hazırlanmasında, önce toprak analizine bakılmalıdır veya yaptırılmalıdır. Sebze toprak analiz için yüzeyden, 15 ve 60 cm derinliklerden alınacak toprak numuneleri üzerinden analiz yapılmalıdır. Toprağın özelliklerini, sebzelerin türlerini göz önünde bulundurarak, toprağın su tutma özelliğinin arttırılması için zeolit yanında toprak düzenleyici ve ayrıca organik madde takviyesi için fosil kaynaklı yavaş çözünen leonardit de kullanılmaktadır. İklim şartlarına göre, ege bölgesinde olduğu gibi bölge farklılıklarına göre, azotlu gübrelerin, fosforlu gübrelerin, analiz sonuçlarının ortaya koyduğu ihtiyaca göre, asgari miktarda toprağa karıştırılması gerekmektedir. Her bitkide olduğu gibi sebzelerde de toprak sıcaklığını da göz önünde bulundurarak sebze türünü veya tohumunu seçmek, buna göre gübreleme yapmak, hastalık ve zararlılarla mücadele etmek, bitki ihtiyaçlarına göre gübreyi suyu ayarlamak gerekmektedir. Her zaman her bitkide olduğu gibi sebze üretiminde yüksek verim önce doğru beslemek, doğru sulamak, sonra sağlıklı korumak ile mümkündür. Türkiyede, seralarda yani örtü altında ve açık tarlada üretilen sebzelerin başında domates, biber, hıyar, patlıcan, fasulye gelmektedir. Bu sebzelerin ton başına verimi ortalama olarak, örtü altında 15-30 ton iken açık tarlada, 4-10 ton olarak hasat edilmektedir. Türkiye Sebze Üretimi Sebze üretimi Türkiye’de önemli bir tarım koludur. Ülkemiz gerek toprak ve su kaynakları potansiyeli yönünden gerekse çok farklı mikro klimatik bölgeler yönünden tropik bitkiler hariç pek çok sebze türünü yetiştirme olanağına sahiptir. 2004 yılı toplam sebze üretimi FAO verilerine göre 25, 6 milyon ton.’dur. 1995 yılı toplam sebze üretiminin 18,9 milyon ton olduğu dikkate alınırsa; son on yılda sebze üretiminin % 36 oranında artış gösterdiği görülmektedir. DEİK verilerine göre Türkiye’de 831 bin ha. alanda sebze tarımı yapılmakta olup, sebze üretimi, hemen her bölgeye yayılmış olmakla birlikte, bölgenin ekolojik yapısına ve büyüklüğüne bağlı olarak toplam üretim içindeki oranı değişmektedir. Ticari amaçla yapılan sebze üretimi bazı bölgelerde yoğunlaşmaktadır. Ege, Akdeniz ve Marmara bölgeleri sebze üretiminin en fazla yapıldığı bölgeler olup, tür ve çeşit yönünden en zengin bölgeleri oluşturmaktadır. Bu bölgeleri Marmara ve Orta Anadolu’nun kuzey bölgeleri, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu’nun Doğu Bölgeleri, Orta Anadolu’nun güney bölgeleri ve Doğu Anadolu’nun kuzey bölgeleri izlemektedir. Bölgeler içerisinde verimlilik bakımında Akdeniz Bölgesi ilk sırada olup, ardından sırasıyla Ege, Marmara ve Karadeniz Bölgeleri gelmektedir. Örtüaltı Sebze Yetiştiriciliği Serin-soğuk iklim kuşağındaki ülkelerde seracılık iklim kontrollü seralarda modern teknolojilerle yapılmakta, Akdeniz ülkelerinde ise, üretim ekolojik koşullara bağlı olarak gelişmekte ve bazı ülkelerde sera tarımında teknoloji kullanım düzeyinin düşük olduğu görülmektedir. Türkiye’de de teknoloji kullanımı bakımından diğer önemli Akdeniz ülkelerine benzer bir durum göstermektedir. Türkiye’de örtüaltı alanlarında ülke genelinde soğuk seracılık denen ısıtmasız seracılık yapılmaktadır. Bu nedenle de örtüaltı yetiştiriciliği genellikle iklimin uygun olduğu kıyı bölgeleri ve mikroklima alanlarında yaygınlık kazanmıştır. Ülkemizinde içinde bulunduğu Akdeniz iklim kuşağı ülkelerinde ise toplam örtüaltı alanının ha’dan fazla olduğu; sera ve yüksek tünel alanlarının ise ha dolaylarında olduğu bildirilmektedir. Türkiye bu ülkeler içerisinde alçak plastik tünel alanları bakımından Mısır’dan sonra ikinci, sera alanları bakımından ise İspanya ve İtalya’ dan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Rakip ülkelere göre sıcaklık değerlerinin uygunluğu, ışık miktarının çokluğu, nakliye yönünden avantajları, işgücü sorunu olmaması gibi üstünlükleri nedeniyle büyük fırsatlara sahiptir. Sebzelerde Besleme ve Online Bahçe Yönetimi Her bitkide olduğu gibi sebzelerde pazar ve besin değerinin arttırılması, yükseltilmesi, o ürünün iyi, sağlıklı ve doğru beslenmesi ile ancak mümkündür. Ufuk Tarım’ın İnternet sitesinde ki beslenme programla bu hassasiyet ile hazırlanmıştır. Her bitki türüne özel, het çiftçiye/üreticiye özel, bitkinin büyüme dönemine göre özel, iklim durumuna göre özel, sulama imkanlarına göre özel, toprak özelliklerine göre özel besleme programları ve besleme ürünleri önerilmektedir. Aşağıdaki bilgi formunu dolduran her üreticiye özel besleme programları hazırlanır. Üretici istendiği takdirde bahçe/ tarla online takibe alarak, tohumdan hasada kadar ilgilenilir, anlık veya beklenmedik olumsuz/olumlu etkilere karşı besleme-ön koruma programları ve çözüm önerileri desteği verilir. Tarla/Bahçenin Yeri Adres veya bölge Bitkinin Türü Domates, Buğday, Yonca, Elma, Fındık vs. Bitki Üretim Şekli Açık Tarla, Sera, Topraksız Tarım, Diğer Toprak Türü Kireçli, Alkali vs. Toprak Analiz Raporları Su Özelliği Yeraltı Suyu, Kaynak Su, Akarsu vs. Sulama Şekli Damla Sul., Yağmurlama, Salma Sul., Diğer ve Su Analiz Rap. Toplam Alan Kaç Dönüm Son Sezonda Verim Ton/Dönüm veya Kg/Ağaç vs. Son Sezonda kullanılan gübreler ve mevcut sorunlar Kullanılacak tohum, araç gereç, mekanik imkânlar, arazi şartları, sulama vs. gibi üreticiye mahsus imkânlar vardır. Bu sebeple aşağıdaki değişik imkânlara/şartlara göre özel reçeteler hazırlanır. TARIM ÜRÜNLERİ ve YETİŞME KOŞULLARI A. TAHILLAR Buğday Orta kuşakta yarı kurak iklim bölgelerinde yetişen ve ülkemizde en yaygın üretilen tarım ürünüdür. • İlkbahar döneminde filizlenmek ve büyümek için yağış, yaz döneminde ise olgunlaşmak için kurak ve sıcak bir ortam ister. • Kışların aşırı soğuk geçmediği yerlerde sonbaharda, Doğu Anadolu’nun soğuk yerlerinde ilkbaharda ekilir. • Akdeniz ve Ege kıyılarında Haziran ayında, İç Anadolu’da Temmuz’da, Doğu Anadolu’da Ağustos’ta hasat edilir. • Türkiye’de en fazla üretim İç Anadolu Bölgesi’nde yapılır. Konya, Ankara ve Adana ise il olarak ilk üç sırayı paylaşır. • Karadeniz kıyılarında yazların yağışlı geçmesinden, Doğu Anadolu’nun yüksek yerlerinde ise yazların serin geçmesinden dolayı üretilemez. Arpa Türkiye’de buğdaydan sonra en çok üretilen tahıl ürünüdür. Buğdaya göre, biraz daha soğuk ve kurak şartlarda ve nispeten mineral oranı az olan topraklarda yetişir. Buğdaya göre, daha kısa sürede olgunlaşır 80 - 90 gün Bu nedenle buğdayın yetişmediği Erzurum - Kars plâtolarında 2000 - 2200 m ye kadar yetişebilir. Üretim alanları genelde buğday ile paralellik gösterir. Türkiye üretiminin yarıya yakın kısmını İç Anadolu karşılar. Çavdar Tahıllar içerisinde soğuğa en dayanıklı olanıdır. Bu nedenle, buğday ve arpanın yetiştirilemediği serin ve yüksek yerlerde yetiştirilebilir. Ülkemizde en çok, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde üretilir. Yulaf Yulaf, sıcak ve kurak şartlarda üretildiği gibi, serin bölgelerde de yetişebilir. Daha çok bisküvi ve yem sanayiinde kullanılır. Ülkemizde daha çok İç Anadolu, Marmara ve Çukurova’da yetiştirilmektedir. Mısır Yaz döneminde yağış alan veya sulama yapılan sahalarda yetiştirilir. En uygun iklim, yaz yağışlarının olduğu Karadeniz iklimidir. Bu özelliğinden dolayı arpa ve buğday tarımından farklılık arzeder. Mısır, ülkemizde Karadeniz kıyı şeridinde, Marmara’nın kuzey kesimlerinde tabii olarak yaz yağışlarıyla yetişebilirken, bunun dışındaki Akdeniz, Ege ve diğer iç bölgelerde yazın sulamayla yetiştirilir. Son yıllarda, mısırın yem ve yağ sanayiinde kullanımının artmasıyla, özellikle Çukurova’da üretimi yaygınlaşmıştır. Bunun sonucunda da Akdeniz Bölgesi mısır üretiminde, Karadeniz Bölgesi’ni geçmiştir. Pirinç Çeltik Yetişme süresi boyunca yüksek nem ve sıcaklık isteği vardır. Türkiye’de üretim, genelde akarsu boylarında ve alüvyal ovalarda yaygındır. Yetişme döneminde çoğu zaman suyun içinde kalması gerektiğinden üretim zordur. En fazla, Edirne’de Meriç ve Ergene nehirlerinin kenarlarında, daha sonra Samsun, Çorum, Kastamonu, Adana, Diyarbakır gibi illerimizden geçen akarsu kenarlarında yetiştirilir. B. BAKLAGİLLER Mercimek Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister. Her türlü toprak koşullarına dayanıklıdır. Ülkemizde kırmızı mercimek en fazla Güneydoğu Anadolu’da %95, yeşil mercimek ise İç Anadolu Bölgesi’nde %75 üretilir. Nohut Yarı kurak iklim şartlarında yetişebilen nohut, en fazla İç Anadolu, Akdeniz, İç Ege ve Güneydoğu Anadolu’da üretilir. Baklagiller içerisinde en fazla üretim miktarına sahiptir. Fasulye Yüksekliği 2000 m yi aşmayan ve yaz döneminde sulanabilen tüm sahalarda yetiştirilir. En önemli yetişme alanları, kıyı bölgelerimizdeki ovalardır. Özellikle Çukurova ve Antalya ovaları ile Güney Marmara Bölümü’ndeki ovalarda fasulye tarımı yaygın olarak yapılır. İç bölgelerimizde ise, akarsu boylarındaki bahçelerde yetiştirilir. Yıllık fasulye üretimimiz 200 bin ton civarındadır. C. SANAYİ BİTKİLERİ Tütün Kıraç toprakları seven, yetişme döneminde nem ve yüksek sıcaklığa ihtiyacı olan bir bitkidir. Türkiye’nin genelinde iklim ve toprak yapısı tütün üretimine elverişlidir. Fakat, kalitesinin azalmaması için devlet ekim alanlarını belirlemekte ve kaliteye göre fiyatlandırma yapmaktadır. Bu yüzden üretimde yıllara göre dalgalanmalar azalmaktadır. Tütün üretiminin % 50'den fazlası Ege Bölgesi’ndeki Manisa, İzmir, Denizli, Muğla ve Uşak gibi illerde yapılır. Karadeniz Bölgesi’nde Samsun, Amasya, Tokat ve Sinop çevresinde, Güneydoğu Anadolu’da Diyarbakır, Siirt, Batman çevresinde, Marmara’da Balıkesir, Bursa çevresinde, Doğu Anadolu’da Malatya, Muş, Bitlis çevresinde de tütün üretimi yapılmaktadır. Pamuk Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister. Ürün verdiği dönemlerde tabandan sulanması gerekir. Bu dönemdeki yaz yağışları ürünün kalitesini düşürdüğü için Karadeniz kıyılarında yetiştirilemez. Ayrıca yüksek yaz sıcaklığı istediği için, iç bölgelerimizdeki üretimi Akdeniz ve Ege bölgeleri kadar gelişmemiştir. Pamuk, ülkemizde en fazla Kıyı Ege ovalarında, Çukurova, Hatay, ovalarında üretilir. Bir kısmı da Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki ovalarda üretilmektedir. Şekerpancarı Ülkemizde şekerpancarı üretimi, 1926 yılında Uşak ve Alpullu şeker fabrikalarının yapılmasıyla başlamıştır. Şekerpancarının fazla sıcaklık isteği yoktur. Ancak, yetişme ve ürün verme döneminde tabandan sulanması gerekir. Bu sebeple, üretim alanlarında mutlaka sulama imkânı gelişmiştir. Üretimi en fazla, İç Anadolu Bölgesi’nde yapılır. Daha sonra Orta Karadeniz, Marmara, Doğu Anadolu ve İç Ege çevresinde üretilir. Fazla yağıştan hoşlanmadığı için Karadeniz kıyılarında, aşırı sıcak ve kurak olan G. Doğu Anadolu’da ve yüksek gelir getiren ürünler bulunduğundan Ege ve Akdeniz kıyı ovalarında yetiştirilmemektedir. Çay Tropikal iklim bölgelerinin tarım ürünüdür. Nemli sıcak veya nemli ılıman iklim koşullarında tarımı yapılabilir. Türkiye’deki çay üretiminin tamamını Karadeniz Bölgesi karşılar. Doğu Karadeniz’de Rize çevresi en önemli çay üretim merkezidir. Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordu illerinin yer yer 10 - 20 km içerilerekadar kışı şeridinde, 300 - 400m. yüksekliklere kadar çay tarım alanları oluşturulmuştur. Böylece çay tarım alanları genişlemiştir. Haşhaş Uyuşturucu yapımında kullanılmasından dolayı, devletin denetimi altında, sınırlı alanlarda ve az miktarda yetiştirilen bir bitkidir. Ekim döneminde 7 - 8°C, olgunlaşma döneminde 12 - 13°C sıcaklık isteği vardır. Kapsüllerinin toplandığı dönemler olan yaz mevsiminde yağış istemez. Ülkemizde üretim, İç Ege’deki Afyon, Kütahya, Uşak, Denizli illerinden elde edilir. Keten - Kenevir Tropikal bölgelerin bitkisi olan keten - kenevirin liflerinden keten kumaşı ve kot bezi yapılır. Ayrıca kenevir tohumundan, yağ çıkarımında faydalanılır. Keten - kenevirden uyuşturucu da yapıldığından devletin kontrolü vardır. Keten - kenevir üretimi daha çok, Batı Karadaniz’deki Kastamonu, Sinop ve Zonguldak çevresinde ve Marmara’da Kocaeli çevresinde yapılır. D. YAĞ BİTKİLERİ Zeytin Akdeniz ikliminin tabii bitkilerindendir. Yabani zeytinin Delice aşılanmasıyla kültür zeytini elde edilir. Soğuğa karşı duyarlı olduğundan, kışların ılık geçtiği ve don olaylarının görülmediği Akdeniz, Ege, Güney Marmara ile Karadeniz’in bazı kıyı kesimlerinde yetiştirilir. Ülkemizde zeytin en fazla Ege Bölgesi’nde % 60 üretilmektedir. Güney Marmara kıyıları Gemlik- Mudanya ile Akdeniz kıyıları ve Kilis çevresinde de yoğun olarak yetiştirilir. Ayçiçeği Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde güneşli bir iklim ister. Olgunlaşma döneminde yağış istememesinden dolayı, Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde yetiştirilemez. Diğer bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Ayçiçeği üretiminin % 70'e yakın kısmını Marmara Bölgesi’nde başta Tekirdağ ve Edirne olmak üzere Kırklareli, Balıkesir, Bursa illeri karşılar. Daha sonra, İç Anadolu Bölgesi ve Orta Karadeniz Bölümü gelir. Soya Fasulyesi Yağı insan beslenmesinde, unu ise yem olarak kullanılan soya, en çok Akdeniz Bölgesi’nde %90 üretilir. Yetişme devresi kısa olduğundan ikinci ürün olarak ekilir. Susam Ilıman iklim bölgelerinde tarımı yapılmaktadır. Türkiye’de Marmara, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu gibi sıcak bölgelerde üretilir. Yerfıstığı Meyveleri toprak içinde olgunlaşır. Sıcak ve nemli iklim şartlarında ve gevşek topraklarda tarımı yapılır. Türkiye’de yerfıstığı üretiminin % 90'ını Akdeniz Bölgesi’ndeki Adana, Hatay, ve Mersin illeri karşılar. Ege ve Marmara ovalarında da üretilir. E. YEM BİTKİLERİ Yonca, yulaf, fiğ, burçak ve korunga gibi bitkilere yem bitkileri adı verilmektedir. Türkiye’de ahır hayvancılığının gelişmesi ve et üretiminin artmasında yem bitkilerinin ayrı bir önemi vardır. Çünkü ülkemizdeki çayır ve meralar yetersizdir. Yem bitkilerinden kuru ve yaş olarak istifade edilir. Daha çok Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde üretilen yem bitkileri, fabrikalarda işlenerek kullanıma hazır hale getirilir. Besi hayvancılığında kullanılır. F. SEBZECİLİK Türkiye’de hemen her tür sebze yetiştirilmektedir. Sebze tarımı, tahıllardan farklı olarak sulama isteyen ve yoğun emek harcanarak üretilen ürünlerdir. Ayrıca kışın seracılık sayesinde üretimi devam ettirilerek kesintiye uğramaz. Sebze üretiminde ilk sırayı Akdeniz Bölgesi alır. Bu bölgemizde kışlar ılık geçtiğinden seralarda kışın bile sebze üretilebilir. Ayrıca tarla sebzeleri de ilk önce bu bölgemizde üretilir. Turfanda sebzecilik ise, bir mevsim başı üretim faaliyetidir. Bazı sebze ve meyvelerin, açık hava koşullarında erkenden yetiştirilip pazarlanması esasına dayanır. İlkbaharın erken başladığı yörelerimizde, sebze ve meyveler erken olgunlaşırlar ve 30 - 40 gün önceden pazarlara sunulurlar. Bu üretim faaliyetine turfanda sebzecilik, bu sebzelere de turfanda sebze denir. G. MEYVELER Fındık Ilıman iklim bölgelerinin bitkisidir. Kış sıcaklığının 5 - 6°C, yaz sıcaklığının da 20 - 25°C olduğu ve yıllık 1000 - 1500 mm yağış alan, ılıman ve serin iklim bölgelerinde yetişir. Don olayı ve yaz kuraklığı verimi düşürür. Ülkemizde fındık tarımı, Karadeniz kıyılarında yaygındır. Özellikle Ordu, Giresun ve Trabzon illeri üretimin yarısından çoğunu sağlamaktadır. Daha sonra, Bolu ve Zonguldak illeri gelir. Karadeniz Bölgesi toplam üretimin % 80 den fazlasını karşılar. Marmara Bölgesi’nde de Sakarya ve İzmit çevresinde fındık üretimi yapılır. Turunçgiller Narenciye adı da verilen bu ürünler portakal, mandalina, limon, greyfurt ve turunçtan oluşur. Anavatanı Güneydoğu Asya’dır. Soğuğa karşı çok hassastırlar. Kışın sıcaklığın 0°C nin altına düşmediği bölgelerde yetişebilir. Ayrıca, yüksek sıcaklık ve bol su isteyen bir bitkidir. Bu özelliğinden dolayı turunçgil tarımı deniz kenarlarında yaygınlaşmıştır. Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesimi üretimin % 85'ini verir. Geri kalanı ise Ege kıyılarındaki Muğla, İzmir, Aydın illeri sağlar. Kışları ılık geçtiğinden bir miktar da Rize kıyılarında yetiştirilir. İncir Anavatanı Doğu Akdeniz kıyılarıdır. Kışların ılık, yazların sıcak geçtiği, yıllık yağışın 600 - 700 mm olduğu denizel iklimlerde rahatça yetişebilir. Soğuğa karşı hassas olduğundan iç bölgelerimizde fazla yetiştirilemez. İncir, en fazla Ege Bölgesi’ndeki Aydın ve İzmir çevresinde üretilir. %90 Bundan başka, az miktarda Akdeniz ve Karadeniz kıyıları ile, Güney Marmara ve G. Doğu Anadolu’da üretilir. Üzüm Kışın -40°C sıcaklığa kadar dayanır. Yazın sıcaklığa ve kuraklığa dayanıklı bir bitki olduğundan ülkemizde hemen her bölgede yetiştirilir. Yazların yağışlı geçmesinden dolayı Karadeniz kıyılarında ve Doğu Anadolu’nun sıcaklığı yetersiz yüksek yerlerinde yetiştirilemez. Üretim en fazla Ege Bölgesi’nde yapılmaktadır. G. Doğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde de üretilir. Özellikle Ege Bölgesi’nde Manisa, İzmir, Denizli yörelerinde üretilen çekirdeksiz üzüm kurutularak önemli bir kısmı ihraç edilir. Üzüm, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı olduğundan, ülkemizde elma ile birlikte en yaygın olan meyvedir. Elma Türkiye’de üzümle birlikte en çok yetiştirilen bir meyvedir. Çiçek açma döneminde düşük sıcaklıklardan etkilenir. Diğer dönemlerde -35°C ye kadar dayanabilir. Az kireçli ve derin topraklarda yüksek verim sağlar. Elma üretimi, İç Anadolu’daki Niğde, Nevşehir, Konya çevresinde, Orta Karadeniz’de Amasya çevresinde, Akdeniz’de Isparta, Antalya ve Burdur çevresinde yaygındır. Muz Tropikal bölge bitkisidir. Yetişmesi için yüksek sıcaklık ve bol nem gereklidir. Düşük sıcaklıklarda yetişemez ve don olayına karşı en hassas bitkidir. Türkiye’de, sadece Akdeniz Bölgesi’nde Antalya - Mersin arasındaki çok dar bir kıyı şeridinde tarımı yapılabilir. Antep fıstığı Dünya’nın oldukça sınırlı bölgelerinde yetişen ve meyvesi kuru yemiş olarak kullanılan bir bitkidir. Yaz kuraklığına ve sıcaklığına dayanıklı bir bitkidir. Ülkemizde en fazla Gazi Antep, Şanlı Urfa ve Siirt çevresinde üretilmektedir. Kayısı Ülkemizde karasal iklim bölgelerinin alçak yörelerinde yetiştirilmektedir. Kayısı üretimi en fazla Malatya, Elazığ, Konya, Ankara ve İzmir illerinde yapılır. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya genel olarak bütün sebzelerin bitkisel karbonhidrat kaynağı aynı zamanda da çok iyi lif kaynağı olduğunu belirtiyor. “Ben sebzeleri çoğu zaman süngere benzetirim, hani bir bilmece vardır ya, çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane, diye . İşte sebzelerde bu durum böyledir; yersiniz bir tane vücuda girer bin tane” diyerek sebzelerin mucizevi faydalarına dikkat karar verildiğinde ilk yapılacaklardan biri öğün dengesinde sebzelere daha ağırlık vermek olsun. Artık sofralardaki baskın olan unlu karbonhidratları pilav, makarna, börek, ekmek, patates… azaltalım, onların yerine sulu karbonhidratları yani sebzeleri Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya’dan sebze yemeklerinde dikkat edilecekler• Sebzeyi mevsiminde yiyeceksiniz. Genel olarak baktığımızda domates, yeşil biber, kırmızı salçalık biber, patlıcan, kabak, bamya, barbunya, yeşil fasulye, bezelye yaz sebzeleridir. Lahana, pazı, ıspanak, karalahana, brokoli, karnıbahar, pırasa kış sebzeleridir. Yazın bir çok kadın kilo kilo yaz sebzesi buzluğa stok eder. Oysa yazın yaz sebzesi kışın kış sebzesi yemek gerekir. Mutfaktaki ilk reformlardan biri bu olsun. Çünkü yaz ve kış sebzeleri de ayrı ayrı mevsimine göre bağışıklık sistemini canlı tutacak maddeler içeriyor. Konservelerden, salamuralardan, şoklamalardan vazgeçelim. Illa yapmak istiyorsanız az miktarda şoklama şeklinde buzluğa koyup onu da en geç üç ay içinde tüketin.• Sebzeleri et, kıyma, tavuk, yumurta veya peynirle zenginleştirmeye çalışın. Proteinle birleştiremediğinizde içine ya kurubaklagil fasulye, nohut mercimek ya da yoğurt koyun. Çünkü sebzelerin su oranı yüksek olduğundan tek başına sebze yemekleri yaparsanız daha çabuk sindirirsiniz ve daha çabuk acıkırsınız. Aynı zamanda bu şekildeki kombinasyonlar sebzenin besin değerini artırır ve sizi daha çok tok tutar.• Sebzeyi çok pişirip öldürmeyin. Çiğ kullanma şansı olan sebzeleri çiğ kullanın. Mesela ıspanak, pırasa gibi sebzeleri salatalara katmayı ihmal etmeyin.• Her öğünde sofrada birkaç çeşit sebze bulundurmaya gayret edin. Göz doygunluğu için salata, haşlanmış sebze ve zeytinyağlı sebze yemeğini bir arada bulundurabilirsiniz. Bunu et, yoğurt, su ve az ekmekle çeşitlendirerek sağlık için gerekli tüm besin guruplarını da vücuda almış olursunuz.• En iyi sebze pişirme yöntemi buharda haşlamadır. Bu şeklide vitamin ve minerallerini daha iyi korurlar. Suda haşlanan sebzelerin haşlama suyunu dökmeyin, çorbalarınızda kullanın.• Sebze yemeklerinize koyduğunuz yağa dikkat edin. 1 kilo sebzeye 2 yemek kaşığından fazla yağ koymayın, etli sebze yemeklerine ayrıca yağ eklememeye çalışın. Yapacağınız yemeğin klasik tarifinde kızartma olsa da siz yine de bu sebzelerin közlenerek ya da hafif haşlanıp yine aynı şekilde tariflerde kullanılabileceğini unutmayın.• Soğanı yağla kavurup sonra sebzeyi koyma alışkanlığınızdan vazgeçin. Hep tüm malzemeyi aynı anda koymaya çalışın, en sona, yemek piştikten sonra yağını ekleyin.• Tuzu da yemek piştikten sonra atarsanız tuzun içindeki iyodu da korumuş olursunuz. Çünkü iyot ısı ile bozulabilir. Tiroid hormonlarımız için iyot şart ve ülkemizdeki en büyük guatr nedeni iyotsuzluk.

sebzeler tahıllardan farklı olarak ne isteyen ürünlerdir